Wednesday, June 27, 2012

Türk Kültüründe Yönetmek-Acar Baltaş

Acar Baltaş'ın okuduğum bu ilk kitabinda, epey not aldım...Kitabın ismine bakınca teorik bilgileri içeren ağır bir kitap olduğunu düşünmüştüm ama sayfalar ilerledikçe hem kendi kültürümüzü hem de dünyanın genel bakış açısını içeren, nasıl olmanın yanında nasıl olmamamızı da yapılan çalışmalara atıfta bulunarak çok güzel anlatmış...İşte kitaptan alıntılar...

Size nasıl davranılmasını istiyorsanız başkalarına öyle davranmayınız.

Genelleyerek değil kişiselleştirerek yönetin.

Çalışanı anlayın, soru sorun ve beden diline dikkat edin.

Bahçevan ilkesi; çiçeklere göre su-ilgi verin.

Liderin başarısını ekibin performansını belirler.

Liderlerin başarı kriterlerinden birincisi, ekip üyelerinin yüksek performans sergilemesini sağlamak ve bundan istikrarlı bir sinerji yaratmaktır. İkinci  başarı kriteri ise liderin ekibiyle üstün iş sonuçları almasıdır.

Yüksek performanslı bir ekip için;
-Yetenekli olanı seçin,
-Beklentinizi ortaya koyun ve sonuçta görmek istediklerinizi tanımlayın,
-Çalışanı güçlü yönüne uygun pozisyona yerleştirin,
-Sürekli gelişme ve öğrenmenin bir yaşam biçimi olmasını sağlayın.

At adımına göre değil, adamına göre yürür.

İlişki yönelimli Türk toplumunda liderlerin başkalarıyla çalışırken sahip olması gereken en kritik beceriler iletişim/dinleme ile duygusal zeka ve empati olarak çıkmaktadır.

Bir liderin kalitesini anlamanın en kestirme yolu, çevresindeki kişilere bakmaktır. (Machiavelli )

Şeyh uçmaz, müridleri uçurur.

Liderliğin özü; işini bilmek, adam olmak, adamına sahip çıkmak, dinlemek.

Adam hacı mı olur ulaşmakla Mekke'ye?
Eşek derviş mi olur taş çekmekle tekkeye?

Kellermen,Kötü Liderlik, kitabında kötü liderliği 7 başlıkta toplamıştır;yetersiz, bağnaz, taşkın, duygusuz, ahlaksız, umursamaz, canavar ruhlu.

Sorumluluğunu taşıyacağın fikrin adamı ol. (A. Hamdi Tanpınar)

Ata eyer gerek, eyere er gerek.

Prof. Mike McGuire "Şempanze topluluklarında lider grubun merkezinde durur ve her noktadan bilgi toplar; bir yandan sınırlarda gözcülük ve koruma görevi yapan erkek şempanzelerden istihbarat alırken, bir yandan da dişilerin ve yavruların durumunu gözlemler. Dışarıdan bakıldığında lideri ayırt etmek için kaynakların kimin elinde toplandığına ya da kim tarafından yönetildiğine değil, grup üyelerinin dikkatinin kimin üzerinde toplandığına bakmak gerekir. Lider muzları elinde bulundurdan değil, bütün bakışları üzerinde toplayandır." 

Lider sonucu değiştirir.
Lider değişim yaratır. 
Lider anlam duygusu verir.
Lider birleştirir.
Lider harekete geçirir.
Lider* iz bırakır.
(*Yaklaşılabilir, sıcak, hoşgörülü, güleryüzlü olması yaptığı işte iyi olması; adil, kararlı, disiplinli olması, karşısındakini genelleyerek değil, onu kişiselleştirerek yaklaşması, başka bir ifadeyle, ondaki cevheri görüp onu teşvik etmesi )

Kurum kültürü, çalışanların kendilerine bir görev verilmediği ve denetlenmedikleri zaman ne yaptıklarıdır.

Çalışan  memnuniyeti, "bir üst yöneticiden memnuniyetle" çok yakından ilişkilidir.

Olumlu kurum kültürü;
-Enerjilerini ve yaratıcılıklarını işe odaklamış, motivasyon düzeyi yüksek, yetenekli ve işe uygun çalışan
-Yetkin yönetim ekibi
-Verilere dayalı etkin strateji
-Ölçme, değerlendirme ve izleme sistemleri
Bunlar üst yönetimin sorumluluğundadır.

Kişiliği oturmuş olgun yönetici, işleri iyi gidince pencereden dışarı bakar ve ekip arkadaşlarını işaret eder; kötü gidince de aynaya bakar.

İyi lider kendi zayıflıklarını bilir çevresine, bunu telafi edecek kişileri toplar.

Zenginlik bağırır, servet fısıldar. (İngiliz atasözü)

Horozu çok olan köyün sabahı geç olur. 

Ali Saydam'a göre aile şirketlerinin 3 büyük zaafi,
1- AR-Ge ye yatırım yapmamış olmak 
2- İnsan kaynağı gelişimine yapmamış olmak
3-İç ve dış kurusal iletişime yatırım yapmamış olmak

"Sosyal kaytarma" grup sayısı büyüdükçe artar.

Darı unundan baklava, incir ağacındna oklava olmaz.

Bir insana olduğu gibi davran öyle kalacaktır. Bir insana olabileceği ve olması gerektiği gibi davran, öyle olacaktır.

Eğer hiç kimseye güvenmezseniz, çok yakında aldatılacağınız tecrübeyle sabittir. (DaVinci)

Bir yönetici iki sorumluluğu delege edemez; biri performans değerlendirme diğeri güven oluşturma...

Güven duygusu yüksek olan ekipler granit, düşük olan ekipler de kum tepeleri gibidir.

Güveni moleküller arasındaki çekim kuvvetidir. (Fukuyama)

Liderlik temelini güvenden alır. Güven biterse çok yakında lider de gider.


Çalışanların iş yerlerinden ayrılması için 7 neden; karşılanmayan beklentiler, yanlış kişiyi yanlış işe yerleştirme, geri bildirim ve koçluk eksikliği, kişisel gelişim imkanın sınırlı olması, takdir edilmeme, ağır iş yükü ve üst yönetime olan güvenin yitirilmesi olarak  belirtilmiştir.

bir üst yöneticinin koçluk yapabilmesi için;
-koçluğun işinin bir parçası olduğuna gönülden inanması,
-sabırsızlığını frenlemek,
-yargılamamak, hatalara hoşgörülü olmak ve hatalarını öğrenme sürecinin bir parçası olduğunu içine sindirmek,
-temel iletişim tekniklerini (etkin dinleme, empati, doğru soruyu sorma) bilmek ve uygulaması gerekir.

Ağaç ağaç içinde büyür

Temel taşı temelde, köşe taşı köşede gerek

Tekkeyi bekleyen, çorbayı içer.

İnsanın kendiyle karşılaşması her zaman acı ve sıkıntı verir.

Tek kanatla kuş uçmaz.

Çekişmeden pekişilmez.

Kova doldurma yolları
-Kova boşaltmaktan vazgeç.
-Doğruyu yakala.
-Arkadaşlıkları güçlendir.
-Beklenmeyen zamanda ver.
-Genelleştirme kişiselleştir.



Wednesday, June 20, 2012

İtalya Tatil Notları

Bu yıl kendime bir yurt içi bir de yurt dışı tatil hedeflemiştim. Yılın yarısına geldiğimde tüm tatil haklarımı tüketmenin burukluğuyla birlikte İtalya Turu'nu kısaca anlatayım. İş-trafik temposunda gideceğim şehirleri önceden olduğu gibi planlayamayacağımdan Turla gitmeye karar verdim. Blog sitelerinden sehirle hakkında pratik ön bilgileri toplayarak ETS Turla yolculuğum başladı. Turun genel kapsamı Roma-Floransa-Venedik şehirlerini...En çok Roma için heyecanlıydıım...Kolesyum, Vatikan, Aşk çeşmesi, İspanyol merdivenleri...Pisa, Siena şehri, Floransa da Meydan, Venedik'de gondol sefası ve dar sokaklar...Ve her ne kadar Dukan Diyeti ile verdiğim kiloları almamaya niyetli olsamda pizza, lazanya, spagetti, fettucini,dondurma, kurabiye ve tiramisu'yu yerinde tatmak...Güzel bir hafta beni bekliyordu ve mümkünse bitmesindiiii diyerek ucakta yerimi aldım ve tatilim başladıı...
Uçaktan iner inmez klasik panaromik tura başladık, sonrasında bir şeyler yiyerek otelimize yerleştik, Princess Otel ...Gayet güzeldi, sornaki gün erkenden kalkarak Vatikan maceram başladı, muazzam büyüklükte meydan, Müze ve tüm romayı tepeden görebileceğimiz kule...boyle tek cumleyle yazdığıma bakmayım insanın tüm gününü alan ve gercekten insanı yoran bir gündü...aşağıda fotograflar var...Bu arada tur rehberimizin tarih bilgisi ve bunu aktarması o kadar iyiydi ki direk o dönemler gözümde canlanıyordu...
Şehirlerden bahsetmeden önce İtalya hakkında biraz bilgi vermek istiyorum; İtalya 20 bölgeye ayrılmış her bölgenin de 1 merkez şehri bulunmaktadır. Roma, Lazio bölgesinin merkez şehri ; Floransa Toscana bölgesinin ve Venedik de Veneto Bölgesinin merkez şehirleri. İtalya Tarihini, kitap gibi anlatan rehberimiz kadar olamasa da bu siteden genel bilgi edinebilirsiniz.

Sonraki gün Roma şehir keyfi, panaromik turda hızlıca geçtiğimiz yerlere ilave Roman Forum, Kraliyet Meydani, Kolezyum'u gezdik..ordan da Roma gezimizin ardından Florensa'ya bağlandık. Panaromik turun ardından otelimiz Hilton'a yerleştik.  aynın günün aksamında florensa gecesini yaşamaya en sevdiğim yerlerden Hardrock Cafe'ye uğradım.


Sonraki gün Pisa, Siena,  San Gimignano'yu ziyaretle geçti, genel olarak her şehirde meydana bakan Cafe'ler de oturmak harika. Eğik Pisa Kulesinin fotosunu çekerken...yapmamak için zor tuttuğum hareketi bakın bu videoda yapmışlar :)


Sonraki gün Venedik'e yolculuuk ve gondol sefası...Sonrasında NH(Swiss) Otel'e yerleşme...Otelimiz Venedik de değil Padova'da olduğundan son günümüzde Padova'yı gezdim sonraki günde dönüş için Havaalanına ordan Sabiha Gökçen'e inerek güzel bir tatili geride bıraktım :)
Tatilimde en çok dikkat ettiğim şeyler Roma'da dukkan mağaza sahipleri dışında şehirli gormeden her tarafta Amerika'lı Fransız ve Alman ağırlıklı turistler vardı. Haziran İtalya iklimi için süper. Akdeiz ülkesi yemyeşil ve gerçekten romantizm havasında bile hissediliyor.


 Floransa gece daha da güzel


 Pisa


 San Gimignano'ya giderken geçeceğimiz yolda bisiklet yarışı olduğundan kenara çektik yanımızdan hızla geçen bisikletçileri çekmeye çalıştım...



 San Gimignano'da meydandaki kuyu...cok eski olan bu kuyuya insanlar para atmışlar :)
 Romantizm her yerde...
 Buranın Toscana manzarasının en iyi görüldüğü yer olması sebebiyle ressamlar resimlerini   buradan yaparmış...


 GreenPizza'da yemek molası verdiğimizde siparişi beklerken, bana özel olduğu söylenen kalp şekilli pizzam(diğer pizzalar gerçekten normaldi:)






 Venedik'de gondol sefası aralarında çekilen birkaç kare....


 Tarihi bir kapı zili...


Ve dönüş yolu duyulan şarkıysa ;

Wednesday, June 6, 2012

5 Adımda Nasıl Kitap Kurdu Olunur?


  • Öncelikle hangi kitap türlerinin ilginizi çektiğine karar verin (benimkiler; kişisel gelişim, psikoloji, biyografi ve macera romanları, dedektiflik, araştırmacı ve sorgulatıcı eserler).
  • Sonra bunlarla ilgili olarak yeni çıkanlar hakkında yorumları okuyup, en çok ilginizi çekenleri alın.
  • Kitap okumak için her anınızı değerlendirmeye bakın; yolda, okulda verilen uzun aralarda kolay taşınabilir ve sürükleyici olanları seçebilirsiniz.
  • Evde okunmayı bekleyen kitaplar var ve eliniz gitmiyorsa sonraya bırakın ve en çok ilginizi çekeni yeni alacağınız bir okuyun, kitap okumaya ivme katmak adına iyi geliyor.
  • Bazı kitapları okurken üzerinde durup düşünmek gerekirken bazılarında ise kaptırıp gidersiniz...Sürekli tek tip okumak yerine sırayla; bir sürükleyici, bir düşündürücü okuyabilirsiniz ve bir bakmışsınız kitapların huzur veren dünyasında yerinizi almışsınız :)


  

 


Not: İlaveleriniz olursa adım sayımızı arttırabiliriz :)


Dört Anlaşma Toltek Bilgelik Kitabı - Don Miguel Ruiz

Bu aralar kişisel gelişim-psikoloji ile ilgili kitaplarla yoğruldum diyebilirim ve fırsat buldukça hoşuma giden kısımlara değinerekten kitapları burda toplamak istiyorum. Dört Anlaşma Toltek Bilgelik Kitabı da bunlardan biriydi; akıcı olması ve sıkmayan bir kurguda ilerlerken vermek istediği mesajları hayata dair uyuma giden yolun nasıl olması gerektiğini anlatan bir aktarımdı.
Kitap 4 temel madde (bakış açısı- yaşam biçimi de diyebilirim) üzerine kurulu, bunlar ;
  1. Kullandığınız sözcükleri özenle seçin .
  2. hiç birşeyi kişisel algılamayın .
  3. Varsayımda bulunmayın iletişimde açık ve net olun.
  4. Daima yapabileceğinin en iyisini yap.
Maddeleri boyle okuyunca emrivaki gibi gelebilir..kitabı okuduğunuzda fikriniz değişecektir. Kitaptan hoşuma giden cümleleri aşağıda bulabilirsiniz.

Kullandığınız sözcüklerde kusursuz olabilmek. Sözlerimiz arı, kusursuz, eksiksiz olmalıdır. Sözler sizin yaratma gücünüzdür. Sözleriniz, size doğrudan Tanrıdan gelen armağanlardır. Bir tek söz ile savaşlar çıkabilir, gönüller kırılabilir veya kalpler fethedilebilir. İnsan zihni sürekli tohumların ekildiği verimli topraklar gibidir. Tohumlar düşünceler, fikirler ve kavramlardır. Söz tohum gibidir. Bu verimli topraklara korku tohumları ekmeyin ve ekilmesine izin vermeyin!(1. madde)

Etrafınızda olan biten hiç bir şeyi kişisel algılamayın. Örneğin biri size aptal demiş olsa bile, bu sizi değil karşınızdakini ilgilendirir. Çünkü herhangibiri sizin aptal olduğunuz yargısını ortaya koyacak bir güce ve yetkiye sahip değildir. Bu ancak kendi karşılaştırmaları, kendi hayat algılayışı, kendi bilgi, duygu düşünce düzeyi ile yaptığı bir yargılamadır. Genel olarakda kendi yetersizliğini görerek sizi yargılamıştır. Bu nedenle size söylenen bu sözü bile kişisel algılamayın! Size söylenen şeye katılırsanız, kişisel olarak algılamış olursunuz ve bu sözle anlaşma yapmış olursunuz. (2. madde)
Çünkü doğrunun ne olduğunu bilmemekten, karşımızdaki kişiyi açıklığa davet etmekten korkuyoruz. Gerçeği duymaya cesaret edemediğimizde ya da açıklama istemekten korktuğumuzda varsayımlarda bulunuyoruz. Sonrada varsayımlarımızın doğru olduğuna inanıyoruz. Bu inançlarımızla varsayımlarımızı savunarak, başkalarını yanlış yada haksız kılmaya çalışıyoruz. Ama zihnimizin içindeki, çelişen anlaşmalarımızdan doğan kaos, her şeyi yanlış yorumlamamıza ve yanlış anlamamıza yol açar. Konuşarak sormak ve gerçeği öğrenmek, varsayımda bulunmaktan çok daha iyidir. Böylelikle gerçeğin yakınından teğet bile geçmeyen rüyalar görmekten kurtuluruz.(3.madde)


Her koşul altında daima yapabileceğinizin en iyisini yapın. Şunuda daima hatırlayın: An, her an değiştiği için asla “en iyiniz” olmayacaktır. Hep daha iyisi olacaktır. Günlük yaşamınızda duygularınızn andan ana, saatten saate, günden güne değişiklik göstermesi gibi, "en iyiniz" de zaman içinde değişime uğrayacaktır. (4.madde)
Ölüm sahip olduğumuz en büyük değildir; en büyük korkumuz yaşamak için risk almaktan korkmamızdır.

Mutsuzluk arkadaş arar.

Monday, June 4, 2012

Brand new day

Geçenlerde bir yerde okumuştum, "dunya 3 gündür o da cuma, cumartesi ve pazar".
Bu böyle olmamalı bence her günü bir öncekinden yeni birşeyler katarak yaşamalıyız.
İçimde değişik hisler var sanki bundan sonrası daha farklı olacak sanki dümene kendim geçebilecek gibiyim. Bunu zaman ve kararlılığım gözterecek ve bu zaman 3 günden ibaret olmayacak....