Sürekli duyarız bu cümleleri "İçimizdeki çocuğu hep canlı tutalım, yaşam enerjimiz içimizdeki çocuğa bağlı...İçindeki çocuğu kaybetme..." be nde ne zaman duysam "içimdeki çocuk mu? bu deyim nerden çıktı?" diye düşünürdüm ne zaman bahsi geçse...
Bir de beynin "sağ lobunu çalıştırın"...bu nasıl olacak ki? şimdi durum nasıl okullarda bilmiyorum ama önceden sayısal bölümde okuyanların sözel bölümlerde okuyanlara göre daha zeki olduğuna kanaat getirildiği bir bakış açısı vardı ..analitik bilgilerle yoğrulunca da nasıl oalcak bu iş dedim ve yavaş yavaş duygusal zeka, kişisel gelişim kitaplarıyla birşeyleri farketmeye çalışırken bu arayışlarıma cevap vereceğine inandığım "Sanat Terapisiyle İyileşmek" kitabını okumaya başladım.
Kitabın yazarı büyüklerle yaptığı atölye çalışmalırını okuyucularla paylaşarak transaksiyonel* analiz ile iç dengenin sağlanmasını geçmişle yüzleşerek, şimdiye sağlam bir içsellikle gelip geleceğe sağlıklı bireyler olarak adım atabileceğimizi anlatıyor. Kitabı okudukça yaptığım uygulamaları da aşağıda görebilirseniz (içimizdeki çocukla iletişimi sol el -aktif olarak kullanmadığımız el hangisiyse- ile kendimiz ona soru yönelttiğimiz de sağ el ile soruyoruz ve her iki lobu da aktif olarak kullanabiliyoruz) kitabın içinde de benzer çizimler bulunmakta neyse ki :)
Kitabı inceledikten sonra genel olarak tüm kitaplarda dikkat ettiğim birşeye değinmek istiyorum, kitabın orjinal basım yılı ve Türkiye'ye geliş yılı...Bu kitabın orjinali 90'lı yıllarda çıkarken bize gelmesi ise 2012, biraz üzücü...
Bir de beynin "sağ lobunu çalıştırın"...bu nasıl olacak ki? şimdi durum nasıl okullarda bilmiyorum ama önceden sayısal bölümde okuyanların sözel bölümlerde okuyanlara göre daha zeki olduğuna kanaat getirildiği bir bakış açısı vardı ..analitik bilgilerle yoğrulunca da nasıl oalcak bu iş dedim ve yavaş yavaş duygusal zeka, kişisel gelişim kitaplarıyla birşeyleri farketmeye çalışırken bu arayışlarıma cevap vereceğine inandığım "Sanat Terapisiyle İyileşmek" kitabını okumaya başladım.
Kitabın yazarı büyüklerle yaptığı atölye çalışmalırını okuyucularla paylaşarak transaksiyonel* analiz ile iç dengenin sağlanmasını geçmişle yüzleşerek, şimdiye sağlam bir içsellikle gelip geleceğe sağlıklı bireyler olarak adım atabileceğimizi anlatıyor. Kitabı okudukça yaptığım uygulamaları da aşağıda görebilirseniz (içimizdeki çocukla iletişimi sol el -aktif olarak kullanmadığımız el hangisiyse- ile kendimiz ona soru yönelttiğimiz de sağ el ile soruyoruz ve her iki lobu da aktif olarak kullanabiliyoruz) kitabın içinde de benzer çizimler bulunmakta neyse ki :)
*Transaksiyonel analiz, insanda üç farklı ego halinin bulunduğunu ifade eder. Bunlar, çocuk egosu, yetişkin egosu ve ebeveyn egosudur. İnsanın mutlu olabilmesi bu ego durumlarının kontrol edebilmesi ile gerçekleşeceğini iddia eden analiz yönteminde bu şekilde iç ahengi sağlayarak doğru kararlar veren mutlu bir birey olunabileceğini savunmaktadır.
Kitabı inceledikten sonra genel olarak tüm kitaplarda dikkat ettiğim birşeye değinmek istiyorum, kitabın orjinal basım yılı ve Türkiye'ye geliş yılı...Bu kitabın orjinali 90'lı yıllarda çıkarken bize gelmesi ise 2012, biraz üzücü...


No comments:
Post a Comment